Ana Karargâh Neler Yapıyoruz?
Hikayemizin Perde Arkası Beyin Kıvılcımları Bağlantıya Geçin

Uçakta ücretsiz internet kullanmanın yolları var mı?

Uçaktasın. Yüzlerce kişiyle birlikte ama tamamen izolesin. Telefon modda, sinyaller kesik. Ama yine de ekranına bakan herkes aynı şeyi arıyor: Ücretsiz internet.

Gökyüzü sessiz, ama sistemin içinde görünmeyen veri akıyor. Ve bu veriyi almak, aslında imkansız değil. Sadece doğrudan sunulmayan bir menüyü bulman gerekiyor.

1. Gerçek: Uçakta İnternet Hiçbir Zaman Tümüyle Kapalı Değildir

Uçaklardaki Wi-Fi sistemleri, yer tabanlı ağlara ya da uyduya bağlı çalışır. Ancak bağlantı her zaman açık değildir. Bu seninle ilgili değil. Havayolunun sana ne kadarını verdiğiyle ilgilidir.

Havayolu sana sınırlı bir port açar. Ama geri planda yüzlerce servis çalışır: telemetri, uçuş yönetimi, reklam entegrasyonu, müşteri davranışı analizi, kabin içi mesaj sistemleri…

Yani veri akışı vardır. Sadece senin cihazına kapalıdır.

2. Gizli Katman: “Captive Portal” Hilesi

Uçakta Wi-Fi’ye bağlandığında seni genelde bir portal karşılar. “Paket seçin”, “kredi kartı girin”, “abonelik açın” gibi sayfalar. Bu, captive portal denilen sistemdir.

Ancak çoğu captive portal yalnızca HTTP yönlendirmelidir. HTTPS bağlantılar (güvenli bağlantılar) doğrudan bu sisteme takılmaz.

Yöntem:

  • Tarayıcında http://neverssl.com sitesini aç.
  • Captive portal açılmadan atlanan sistemlerde bu site bazen doğrudan yüklenir.
  • Eğer yüklenirse, arkadaki veri hattı sınırlı da olsa sana açılmış demektir.

Bu senin arka kapı testindir. Bağlantı yok gibi görünür, ama veri geçişi vardır.

3. Havayollarının “İzin Verdiği” Ama Söylemediği Servisler

Bazı havayolları belirli uygulamalara ücretsiz erişim sağlar. Ama bunu genellikle sadece “premium yolcular” bilir.

  • Messenger (Facebook) → Metin gönderip alabilirsin.
  • iMessage → iPhone kullanıcıları için sessiz çalışan bir veri tünelidir.
  • WhatsApp (bazı şirketlerde) → yalnızca metin için aktif.

Bu sistem, uçuş içi reklam algoritmalarıyla senkronize çalıştığı için mesajlarını analiz edebilir. Ama veri geçer. Ve bu bağlantıyı fark eden kişi, bu kanaldan geri kalan her uygulamayı yansıtarak dolaştırabilir.

4. Uçuş Uygulamalarıyla Sistemi “Yana Kaydırmak”

Bazı havayolları, kendi uçuş içi eğlence uygulamalarını ücretsiz sunar. Ancak bu uygulamalar çalışmak için bir sunucuya bağlanır. O sunucu IP’si, senin cihazına açıktır.

Yöntem:

  1. Uygulamayı yükle (örneğin Lufthansa, Emirates, Qatar, THY Go, JetBlue Fly-Fi).
  2. Uçak içi Wi-Fi’ye bağlan ama portal ekranına girmeden önce uygulamayı başlat.
  3. Uygulama bağlandığında, background kanal açılmış olur.
  4. VPN ile bu IP aralığını yansıtarak, düşük veri aktarımı ile Telegram Web ya da e-posta sunucularına sızabilirsin.

Bu yasal bir hack değildir. Sadece sistemin açık bıraktığı bir boruya, kendi hortumunu uzatmaktır.

5. Android DNS Hack’i: Captive Portal Atlatma

Android cihazlarda DNS sunucusunu değiştirmek, yönlendirme sistemini atlatabilir.

  1. Uçuş modunu aç, Wi-Fi’yi etkinleştir.
  2. Ayarlar → Wi-Fi → Ağa uzun bas → Gelişmiş ayarlar → DNS → 8.8.8.8 ya da 1.1.1.1 olarak değiştir.
  3. Uçak Wi-Fi sistemini aç, bağlan ama yönlendirme sayfasını .

Bu, bazı uçak ağlarında veri akışını “kısmen” açar. YouTube olmaz, ama Wikipedia gibi hafif içerikli HTTPS sitelerine erişim başlar.

6. QR Kodların Arkasındaki Gizli Sunucular

Kabin içi eğlence sistemleri ya da koltuk arkasındaki ekranlarda QR kodlar olur: “Uygulamayı indir”, “menüyü aç”, “film seç” vs.

Bu QR kodlar aslında lokal IP sunucularına yönlendirir. Yani uçağın içindeki küçük bir ağda aktif olan veri merkezine.

O adres genellikle şudur: http://10.x.x.x ya da 192.168.x.x

Bu sistem açık kalırsa, tarayıcı üzerinden yerel bağlantıyla tüm video içeriklerine, bazı oyunlara, hatta bazen pilot kabiniyle senkronize edilen erişim açılır.

Yani internet değil ama gökyüzü ağının içi senin olur.

7. Ve En Sinsi Gerçek: “Deneme Süresi” Zamana Bağlı Değil, Davranışa Bağlıdır

Uçaklarda bazen 15 dakikalık ücretsiz internet sunulur. Ama bu zaman, ölçülür.

İlk 5 saniyede YouTube açarsan, 15 dakikan 2 dakikaya düşer. Sadece metin mesajı açarsan, 20 dakikaya kadar uzayabilir.

Ve bu davranışın sonucunda sistem seni “düşük riskli yolcu” olarak tanımlar. Bu da bir sonraki uçuşta daha fazla erişim hakkı sağlar. Yani sistem senin ne kadar veri harcadığına göre seni “ödüllendirir”.

Sonuç Değil, Sorgulama

Uçakta ücretsiz internet yok gibi görünür. Ama aslında sistem sürekli konuşur, akar, sinyal verir.

Sen sadece ekranına bakıyorsan, hiçbir şey görmezsin.

Ama bağlantının anlarsan, sadece uçakla değil, veriyle de uçarsın.

Şimdi asıl soru şu:

Gerçekten bağlantısız mısın, yoksa sadece kapalı bir menüde misin?