Randevu sistemini kolayca oluşturma ve paylaşma

Biri senden randevu istediğinde ne hissediyorsun? Karmaşa mı? Takvimini açmak, saatleri kontrol etmek, “O gün doluyum” demek? Hayır. Artık öyle olmayacak. Çünkü bu yazı, zamanı kontrol etmenin yeni yolunu anlatıyor. Üstelik takvim uygulaması olmadan, yazılımcı olmadan, hatta hiçbir servise üye olmadan bile randevu sistemi kurabileceğini söylüyoruz. Evet, bu mümkün. Ve muhtemelen daha önce hiç kimse sana anlatmadı.

Kod Yok, Takvim Yok, Yine de Mükemmel Çalışıyor

Randevu sistemi denince herkesin aklına Google Calendar, Calendly, Zoho gibi araçlar gelir. Ancak asıl dehşet şurada başlıyor: Bu sistemlerin hiçbiri kullanıcının gerçek davranışına göre çalışmaz. Yani sen “boşum” desen de biri seni yorar, iptal eder, ya da son dakikada değiştirir.

İşte bu yüzden yeni nesil randevu sistemleri kullanıcı tahminli, zaman kırılmalı ve manipülatif olmalıdır. Aşağıdaki yöntemlerle bu sisteme ulaşabilirsin:

Yöntem 1: Notion + Form + İletken Zaman Algısı

Sadece bir Notion sayfası oluştur. Ama sıradan değil. Aşağıdaki yapıyı takip et:

1. Notion sayfasının başlığı: “Zaman Bükülmesi Talebi”
2. Bir embed koduyla Typeform ya da Tally formu yerleştir
3. Form soruları: “Gerçekten mi ihtiyacın var?”, “Bu görüşme sonunda neyi değiştirebilirim?”
4. Son soruda kullanıcıyı 'düşünmeye zorlayan' bir tuzak ekle: “Bunu kendi başına çözemediğine emin misin?”

Bu yapı, kullanıcıyı filtreler. Seninle gerçekten görüşmesi gerekeni ayıklar. Randevu almaya çalışmak artık bir test gibi görünür. Ve böylece seni yoranlar sistem dışına düşer. Bu bir zaman koruma kalkanıdır.

Yöntem 2: E-posta Tabanlı Gölgeli Takvim

Basitçe anlatayım: Gmail filtreleriyle bir randevu sistemi kurabilirsin.

1. Yeni bir Gmail hesabı aç: ornekrandevu@gmail.com gibi
2. Filtre oluştur: Konusu “randevu” içeren her mail belirli bir Google Sheet'e yazılsın (Google Apps Script ile yapılır)
3. Sheet’teki boşluklara göre otomatik cevap dön: “Sana şu gün şu saat uygun olur”

Kimse gerçek takvimini görmez. Kimse seni meşgul edemez. Görünmez ama çalışan bir sistemin olur. Buna Gölgeli Takvim denir. Yani sistem var ama gözükmez. Ve işte bu noktada senin zamanın artık senin kontrolünde olur.

Yöntem 3: “Yanıtlı Takvim” Teorisi

Normal randevu sistemlerinde kullanıcı bir slot seçer. Ama bu yöntem seni yorar. Yeni modelde şu yapılır:

1. Kullanıcı sadece “konu” belirtir. Örneğin: “Web Sitesi Yapımı”
2. Sistem konuya göre otomatik olarak uygun zaman önerir (AI ile olabilir veya manuel script)
3. Her konu için özel çalışma saatleri tanımlanır: Pazartesi 10:00-12:00 sadece yazılım, Cuma 15:00-18:00 sadece tasarım

Böylece kullanıcılar zamanını değil, seni baz alır. Çünkü bu sistem senin çalışma enerjine göre tasarlanır. Yani insan zamanına değil, zaman insanına uyar. Ve bu, randevuların kişisel yorgunluk sistemine göre filtrelenmesini sağlar.

Yöntem 4: QR Yok, Buton Yok, Sessiz Randevu Linki

Bazı kullanıcılar seni taciz eder gibi link ister, saat ister. Ama bu yöntemle sistem sessizce çalışır:

1. Bir web sayfası yap: “randevual.com/uygunsa.html”
2. Bu sayfada bir buton yok, sadece şu yazı var: “Eğer bu sayfa açıksa, randevu alınabilir. Eğer kapalıysa, zaman durmuş demektir.”
3. Sen sadece zamanı geldiğinde bu sayfayı aktif hale getirirsin (basit PHP veya WordPress plugin ile)

Böylece kimse link istemez. Sadece bakanlar şansa göre randevu alabilir. Bu pasif-agresif zaman yönetimidir. Ama inanılmaz çalışır.

Yöntem 5: Sesle Aktif Olan Randevu Sistemi (DENEYSEL)

Yalnızca belirli kelimeler söylendiğinde aktif olan bir sistem. Google Home, Alexa ya da mobil cihazların ses tanıma özelliğiyle çalışır.

1. Kendine özel bir kod belirle: “Zaman Açılıyor”
2. Bu kodu söylediğinde IFTTT ile bir takvim bağlantısı aktifleştirilir
3. Bu bağlantı sadece 15 dakika çalışır ve sonra kapanır

Sonuç: Sen konuşmadan, randevu açılmaz. Bu yöntem, zaman üzerinde vokal imza oluşturmaktır. Hiçbir yerde yazmaz. Çünkü bu sistem daha deneyseldir. Ama çalışır.

Zamanla Pazarlık Yapma, Zamanı Kandır

Artık randevu almak isteyen biri, sadece bir takvime tıklamayacak. Önce seni anlayacak, senin sınırlarını bilecek, hatta zamanla yüzleşecek. Çünkü sen sıradan biri değilsin. Ve zamanın da sıradan yönetilemez.

Yukarıdaki sistemlerle, görünmez ama güçlü bir randevu ağı kurabilirsin. Randevu değil, deneyim başlatırsın. Ve bu da seni sıradan bir girişimciden çıkarır, zamana hükmeden bir zihin mimarına dönüştürür.