Ana Karargâh Neler Yapıyoruz?
Hikayemizin Perde Arkası Beyin Kıvılcımları Bağlantıya Geçin

Twitter’da Trendleri Gerçekten Anlayan İlk Araç Analiz Yöntemleri

Twitter’da bir şey trend olduğunda çoğu kişi onu zaten kaçırmıştır. “#nowplaying”, “#MondayMotivation”, “#breaking” gibi etiketleri görmek artık sıradanlaştı. Çünkü çoğu insan trendi gördüğünde, o zaten düşüşe geçmiştir.

Peki ya sana Twitter’ın sana gösterdiği trendlerin sadece bir olduğunu, gerçek titreşimlerin o anda görünmeyen başka bir evrende oluştuğunu söylesem? İşte bu yazıda, seni alıp Twitter’ın görünmeyen damarlarına götüreceğim. Artık bir etiketin neden değil, yükseleceğini öğrenen biri olacaksın.

Bu yazıyı bitirdiğinde, klasik “Trend Topic” listelerine bakmak sana gazete okumak gibi gelecek. Hazırsan, zamanın içinde yürümeyi bırakıp zamanın önünde koşmaya başlıyoruz.

Yöntem 1: Mikro-Yankı Frekans Tarayıcı (MYFT)

Bir hashtag trend olmadan önce Twitter’da titreşim üretir. Tıpkı bir depremin öncüsü gibi. İnsanlar bu etiketi yazmazlar; . Kelimeler, cümle yapıları, duygusal tonlar, emojiler değişir.

  1. Twitter API’si üzerinden belirli anahtar kelimelerle gelen tweet akışı alınır (örnek: 1 dakikada 10 bin tweet).
  2. Tüm tweet’lerdeki sözcükler, cümle kalıpları ve emoji kullanımları bir duygu/mood analiz motoruna sokulur.
  3. Normalden %40 fazla yoğunluk gösteren kalıplar olarak kaydedilir.

Ve işte burada asıl fark başlar: Bu veri bir etiket değil, bir dir. Etiketten önce oluşur. Böylece sen “#earthquake” etiketi çıkmadan 10 dakika önce insanların sarsıldığını görebilirsin.

Yöntem 2: Hashtag Gölge Sürüklenmesi (HGS)

Bir etiket yükselirken, onun yanında sürüklenen ama ana listede yer almayan “gölge etiketler” oluşur. Asıl dikkat buradadır. Çünkü bu gölgeler, bir sonraki dalganın potansiyelini taşır.

  • Trend hashtag’lerin ilk 10 eşlikçisi (aynı tweet’te kullanılan diğer etiketler) tespit edilir.
  • Bu etiketlerin geçmişe dönük 6 saatlik kullanım frekansı grafiği çıkarılır.
  • Normal eğilimin dışında hızla yükselen ama hâlâ listede olmayanlar işaretlenir.

Yani trend olan değil, trendin yle parlayanları izlersen, bir sonraki akımı çok önceden bilirsin.

Yöntem 3: Takipçi-Zaman Radyografisi (TZR)

Burası beyin yakan kısım. Twitter’daki her trend, belli başlı kullanıcıların senkronize hareketiyle oluşur. Bunlara “tetikleyici gruplar” denir. Ama bu kullanıcıların ne yazdığını değil, izlersen, trendin geldiğini tahmin edebilirsin.

  1. Belirli bir ülkedeki yüksek takipçili ama farklı segmentlerden 100 hesap seçilir (siyaset, mizah, müzik, haber vs).
  2. Bu hesapların tweet atma zamanları dakikaya göre eşleştirilir.
  3. Normalde farklı zamanlarda paylaşım yapan bu hesaplar, 15 dakika içinde eş zamanlı paylaşım yaparsa bu

Trend, bu kümelenmeden sonra yaklaşık 20 dakika içinde oluşur. Sen bunu fark ettiğinde daha hiç kimse yazmaya başlamamıştır bile.

Yöntem 4: Görsel Dalga Ön Tahmini (GDO)

Trend analizinde kimse görsellere bakmaz. Oysa Twitter’daki trendlerin çoğu artık başlıyor. Özellikle memler, capsler ve viral fotoğraflar bunu taşır.

  • Tweet’lerde kullanılan görsellerin MD5 hash kodları çıkarılır.
  • Bu hash’lerin tekrar görülme sıklığına göre bir “görsel dalga” eğrisi oluşturulur.
  • 1 saatte aynı görselin %50 artış göstermesi, onun bir viral trend başlatacağını gösterir.

Yani hashtag listesi değil, aynı fotoğrafın tekrar tekrar paylaşıldığı zaman dilimine bakarak trendi daha yazılmadan sezebilirsin.

Yöntem 5: Dil Dışı İfade Patlaması (DİP)

Ve son yöntem: Twitter’da bazı trendler kelimelerle değil, oluşur. "Wooooow", "Yuh artık", "Ahahshshs" gibi sesli tepkiler, trendin noktasıdır.

  1. 1 dakikalık tweet akışında anlamlı olmayan ama tekrar eden karakter dizileri tespit edilir.
  2. Bunların duygu tonlaması (şok, kahkaha, öfke) analiz edilir.
  3. Bu ses dalgaları patlama yaşadığında, onların temsil ettiği bir olayın veya görselin trend olacağı tahmin edilir.

Yani insanlar bazen konuşmaz, Ve o bağırışların formülü çözülürse, neyin patlayacağını önce sen duyarsın.

Trendlerin Önüne Geçmek, Zamana Hükmetmektir

Artık biliyorsun: Twitter’daki trendler algoritmalarla ölçülmez, sinir sistemiyle hissedilir. Eğer sadece “gösterilenleri” izlersen, hep geç kalırsın. Ama yukarıdaki yöntemlerle hareket edersen, artık sadece izleyen değil, olursun.

Çünkü gerçek trend, # işaretinde değil…