Kullanıcı 3 Saniye İçinde Siteyi Terk Ederse Ne Olur?
Bir ziyaretçi geldi… baktı… ve gitti. Üç saniye bile durmadı. Parmak bile kıpırdatmadan, sayfayı terk etti. Göz ucuyla baktı, ilgisini çekmedi. Belki yanlış tıkladı. Belki senin sayfan kötüydü. Belki de çok iyiydi ama o hazır değildi.
Ve şimdi korkuyorsun. “Google beni cezalandırır mı?” diyorsun. “Bounce rate yükseldi, SEO çöktü, içeriklerim çöpe mi gitti?” diye endişeleniyorsun.
Dur. Derin bir nefes al. Çünkü şimdi sana anlatacaklarım, bu terk edişin aslında ne anlama geldiğini gösterecek. Ve göreceksin ki, Google seni silmiyor... seni çözmeye çalışıyor.
Google 3 Saniyeye Sadece 3 Saniye Gibi Bakmaz
Senin için bu bir terk ediş. Ama Google için bu bir hareket işareti. Terk süresi değil, terk etme sebebi önemlidir. Google bunu nasıl anlar biliyor musun?
- Kullanıcı geldiği an, fareyi nereye götürdü?
- Sayfa ne kadar yüklendiğinde çıktı?
- Scroll yaptı mı? Yoksa sadece başlık mı gördü?
- Sayfa yüklenmeden mi kapattı?
- Bir daha geri döndü mü?
Google bu verileri senin zannettiğin gibi “kal” ya da “çık” diye değil, davranış tipi
Görünmeyen Kategori: “İlgi Hızı Analizi”
Google, 2025 algoritmalarında “attention velocity” adını verdiği gizli bir metriği aktif olarak izlemeye başladı. Bu, bir kullanıcının bir siteye ne kadar çabuk bağlandığı ya da uzaklaştığıyla ilgilidir.
Eğer kullanıcı çok hızlı terk ediyorsa ama sonra aynı başlığı başka bir sitede tıklıyorsa, Google şunu anlar:
Bu sayfa sorunun cevabını vermedi. Aramayı devam ettirdi. Demek ki bu içerik, beklentiyle uyuşmadı.
Bu durumda Google seni düşürür. Ama bazen kullanıcı çok kısa kalır ve aramaya devam etmez. Bu durumda Google düşünür:
Belki de kullanıcı aradığını burada buldu. Ya da tamamen yanlışlıkla tıkladı. Bu yüzden bu davranış puan dışıdır.
Yani 3 saniyede çıkış, tek başına hiçbir şey ifade etmez. Anlam, davranışın bütününde gizlidir.
“Back to SERP” Davranışı: Dijital Reddedilme Anı
En tehlikeli olan: kullanıcı siteye gelir ve hemen Google’a geri döner. Buna “pogo-sticking” denir. Yani zıplama hareketi. Bu Google için şu mesajı taşır:
Bu sayfa beklentiye cevap vermedi. Arama deneyimi kesintiye uğradı. Bu site yerine başka bir sonuç tercih edildi.
Ve bu, ceza sebebidir. Ama çözümü çok basittir: sayfanın ilk 3 saniyesine anlam yükle. Görsel, başlık, özet. Ne demek istiyorsan, daha yüklenmeden söyle. Çünkü ziyaretçinin zihni yüklenme hızından hızlıdır.
Sayfa Hızlıysa, Ama Kullanıcı Kaçıyorsa?
Bu, Google için daha da korkutucudur. Çünkü bu durumda “teknik olarak iyi olan” bir sayfa, duygusal olarak başarısızdır. Yani içerik ‘algısal rezonans’ yaratmamıştır. Ve bu, Google’ın seni anlamak için başlattığı ikinci faza geçmesine sebep olur:
- İçerikteki başlık yapısı incelenir.
- Sayfadaki görsellerin bağlamsal ilgisi analiz edilir.
- Yorum alanı varsa, kullanıcı etkileşimi değerlendirilir.
Yani senin haberin bile olmadan, site içeriğin bir laboratuvar örneği
Bazı Sitelere 3 Saniye Yeter de Artar
Haber siteleri. Hızlı cevap sayfaları. Sözlük formatlı bloglar. Bu sayfalarda kullanıcı zaten tek bir bilgi için gelir ve çıkar. Google bunu bilir. Bu yüzden bounce rate yüksek olan sitelere otomatik ceza verilmez.
Bu siteler için önemli olan şey return frequency yani geri geliş sıklığıdır. Eğer kullanıcı 3 saniyelik bilgi alıp sonra 2 gün sonra yine başka içerik için dönerse, Google bu siteyi sadakat odaklı sistemde yukarı çeker.
Google 3 Saniyeye Neden Bu Kadar Kafa Yorar?
Çünkü Google artık bir arama motoru değil. O bir davranış motoru. İçerik değil, kullanıcı tepkisi üzerinden karar veriyor. Ve her kullanıcı, yazılı olmayan bir oy pusulası bırakıyor.
3 saniyelik çıkış bu pusulada ya boş bir oy, ya da “bu içerik yetersiz” oyu olabilir. Aradaki farkı anlamak için Google, seni gizlice test etmeye başlar:
- Sayfanı farklı kullanıcı gruplarına gösterir.
- Mobildeki tıklama oranını masaüstüyle karşılaştırır.
- CTR oranını analiz eder ve başlıkla davranış arasında korelasyon kurar.
Yani üç saniye sadece bir çıkış değil, bir olabilir.
3 Saniyeye Takılma, 0.3 Saniyeyi Yönet
İnternette kullanıcı, sayfa tam yüklenmeden karar verir. Yani ekran ilk kırpıldığında görünen 0.3 saniyelik izlenim belirleyicidir. Burası senin büyü yapma alanındır:
- Başlık net mi?
- İlk satırda merak duygusu var mı?
- Görsel anında dikkat çekiyor mu?
Bunlar varsa, 3 saniyelik felaket yok olur. Çünkü kullanıcı kalır. Sadece kalmakla da yetinmez. Tıklamaya değer bulur. O zaman algoritma da seni değerli bulur.
Gizli Gerçek: 3 Saniye Google İçin De Bir Testtir
Unutma: her terk ediliş, bir analiz başlatır. Google seni izlerken sadece seni değil, kendi algoritmasını da test eder. Acaba sen mi kötüydün, yoksa Google seni yanlış yerde mi gösterdi?
İşte bu yüzden, bazen 3 saniyelik terkten sonra, Google seni daha iyi aramalara taşır. Çünkü hatayı kendinde bulur. O zaman ne olur biliyor musun?
Sen hiçbir şeyi değiştirmemişken, sıralaman yükselir.
Kapanış
3 saniye... senin için küçük bir zaman. Ama Google için bir davranış portresi. O yüzden korkma. Ama asla da boş verme. O ilk saniyede, zihne dokunamıyorsan... bin kelime yazman da kurtarmaz.
Sorulması gereken soru şu: Kullanıcıyı neden kaybettin değil, ilk saniyede neden yakalayamadın?
Cevap buradaysa, yükseliş de buradadır.