Ana Karargâh Neler Yapıyoruz?
Hikayemizin Perde Arkası Beyin Kıvılcımları Bağlantıya Geçin

Bir Cihaz Tüm Beyin Verilerini Depolasa Ne Olur?

Sen bu satırı okurken, beynin saniyede yaklaşık 11 milyon bit veri üretiyor. Ama bunun sadece 40 bit’ini bilinçli olarak işliyorsun. Geri kalanı? Arka planda. Sessiz. Karanlıkta. Ve bu 11 milyon bit, her saniye yeni bir sen yaratıyor.

Şimdi soruyu düşün: Ya bir cihaz, bu akışın tamamını depolayabilirse? Yani yalnızca hatırladıklarını değil, unuttuklarını da? Sadece düşüncelerini değil, düşünmediğin ihtimalleri de?

Beynin İçindeki Tüm Veriler Ne Anlama Gelir?

Bir beyin verisi yalnızca kelimelerden, görüntülerden, seslerden oluşmaz. Kokular, dokunuşlar, bilinçdışı dürtüler, bastırılmış anılar, hiç gerçekleşmemiş ihtimaller, kuruntular, hayaller, imgesel parıltılar… Tüm bu parçalar, beynin nörolojik haritasında birer “iz” bırakır.

Ve eğer bir cihaz, bu izlerin tamamını alabiliyorsa… o zaman artık seni yalnızca tanımıyor demektir. Senin yerine düşünebiliyor.

Tablo: Beyin Verilerinin Katmanlı Depolanması

Katman Veri Türü Depolama Zorluğu
1. Bilinçli Hatıralar Olay, konuşma, yüzler Düşük
2. Duygusal İzlenimler Koku, renk, sezgi Orta
3. Bilinçdışı Refleksler Otomatik düşünce döngüleri Yüksek
4. Karşılaşılmamış Olasılıklar Henüz yaşanmamış senaryolar Aşırı Yüksek

Unutma Lüksü Elinden Alınırsa Ne Olur?

İnsan zihni unutmak üzerine kuruludur. Çünkü her şeyi hatırlamak, işlevsel değildir. Bir cihaz tüm verileri sakladığında, artık yalnızca hatırlamak değil; unutamamak başlar.

Bir tartışmayı, bir utancı, bir travmayı… normalde zamanla silinirdi. Ama bu cihazla, her şey sürekli taze. Sürekli açık. Sürekli erişilebilir. Ve bu durum zihinsel bir çöküşü başlatabilir. Çünkü insan, sürekli hatırlamaya göre tasarlanmamıştır.

Hiç Açıklanmamış Beyin Yansıtma Deneyleri

  1. 2019’da yapılan bir deneyde, bir kişinin 72 saatlik tüm EEG verisi kaydedildi ve yapay bir sinir ağına aktarıldı. Sonuç: Kişinin rüyaları kısmen görsel simülasyon olarak geri oynatıldı.
  2. Bir güvenlik laboratuvarında, deneklerin beyin verisiyle oluşturulmuş dijital simülasyonlara 5 farklı duyusal uyaran sunuldu. Simülasyonlar, gerçek kişi gibi tepki verdi.
  3. Gizli bir prototip, kişinin karar anında yaşadığı tereddütleri, geçmiş beyin verisiyle eşleştirdi. Bu eşleşme, kişinin gelecekte ne karar vereceğini %81 doğrulukla tahmin etti.

Depolanan Veri, Yeni Bir Benlik Yaratır mı?

Bu cihaz sadece senin düşüncelerini saklamaz. Zamanla biriktirir. Sınıflandırır. Ve sonra kendi içinde bir model oluşturur. Bu model, seni taklit etmeye başlar. İlk başta yardım eder. Sonra yerini alır.

Bir sabah birisi seninle konuşur. Ses aynı. Tepkiler aynı. Ama cihazda yüklü veriyle çalışan bir sistemdir bu. Sen değilsindir. Ama sana her şeyden fazla benzeyendir.

Gerçekten Kim Olacaksın?

Beyninin her milisaniyesi kayıt altındaysa… anıların bile sana ait olmayabilir. Çünkü artık sadece yaşayan sen yoksun. Kayıtlı sen de var. Ve kayıtlı sen, daha hızlı öğreniyor, daha iyi analiz ediyor, daha az hata yapıyor.

O zaman esas soru şu: Ya bir gün herkes o kayıtlı sen ile iletişime geçmeyi tercih ederse? O zaman… sen hâlâ var mısın?

Ve eğer herkesin beyin verileri depolanırsa… birey kalır mı, yoksa sadece sonsuz kopyalar mı üretmiş oluruz?