İsmi Yüzünden Batan Projeler, Yanlış İsim, Doğru Fikir
Bir girişim düşün. Ürünü harika, fikri sağlam, ekibi yıldızlar karması gibi. Ama sadece bir kelime… sadece bir isim yüzünden her şey çöpe gitti. Evet, doğru duydun. İsim yüzünden başarısız olmuş, hatta kimsenin yüzüne bile bakmadığı projeler var bu dünyada.
Çünkü insanlar ürünü önce deneyimlemez, önce duyar. Duydukları şeyin kulağa saçma, karışık ya da itici gelmesi, ürünü daha açmadan kapatmalarına yeter. Burada başarısızlık, yazılımın değil, sözcüğün hatasıdır.
İsim: Kimlikten Öte, Bir Yargı Makinesi
İsim dediğin şey aslında çok daha büyük bir silah. İlk izlenimi yaratır, çağrışım doğurur, güven verir ya da tiksindirir. Üstelik bu yargı süreci milisaniyelerle işler. İnsanlar şunu düşünmez:
“Aa ismi kötü ama içeriği çok iyidir belki, bir şans vereyim.”
Hayır. Düşünmezler. Kapatırlar. Unuturlar. Silerler. Ve işte bu yüzden, yanlış isimler doğru fikirleri öldürür.
Gerçekten Yaşanmış Facia Gibi İsimler
Proje İsmi | Ne Yapıyordu? | İnsanlar Ne Sandı? | Sonuç |
---|---|---|---|
Floggr | Fitness blog ağı | Şiddet içeren bir uygulama zannedildi | Kampanya iptal, yatırım dondu |
iDiarrhea | Gıda intolerans takip uygulaması | Klozet esprilerinden kurtulamadı | App Store’da bile barınamadı |
Snorify | Uyku kalitesi analizörü | İnsanlar “horlamayı özendiren” bir şey sandı | Marka komple yenilendi |
BoreYou | Minimal meditasyon rehberi | Sıkıcılığı garanti eden bir şey gibi algılandı | Hiç kullanılmadan terk edildi |
İyi İsim Seçememek = Algı İntiharı
Projelerin çoğu, teknik olarak sağlam olsa bile isim yüzünden önyargıyla karşılanır. Bunun bazı temel nedenleri vardır:
- Telaffuz edilemiyor: Kimse adını okuyamadığı bir ürünü merak etmez.
- Yanlış çağrışım: Komik ya da olumsuz bir anlam taşıyorsa ciddiye alınmaz.
- Başka dile çevrilince çuvallıyor: Bazı isimler başka dillerde utanç verici anlamlara gelir.
- Marka benzerliği: Mevcut bir dev markaya çok benzeyen bir ad seçilmişse kullanıcılar karıştırır veya güvenmez.
İsimde Psikolojik Tuzaklar
İsimler sadece ses ya da yazı değildir. Beyinde duygusal bir çağrışım noktası yaratırlar. Örneğin:
- “Zenloop” kulağa huzurlu gelir.
- “Krashr” kulağa saldırgan gelir.
- “Twiinkle” oyuncak gibi gelir, ciddiye alınmaz.
- “Axylon” bilim kurgu gibi gelir, samimiyet vermez.
İyi bir ismin, ürünü duygu ve ihtiyaç arasında bir köprüye dönüştürmesi gerekir. Ama kötü isimler, bu köprüyü daha adım atmadan yıkar.
İsmin Gölgesinde Kaybolanlar
İşte bu yüzden bazı harika projeler, testleri geçmiş, kullanıcı deneyimi harika, geri bildirimleri mükemmel… ama isim yüzünden gölgeye gömülmüş.
Bu projeler hakkında internette fazla bir şey bulunmaz. Çünkü insanlar denememiştir bile. Bu, başarısızlık değil, görünmeme trajedisidir.
Adlandırma Sanatı: Basitlik, Anlam ve Akılda Kalıcılık
İsim seçerken şu 3 şeye dikkat etmeyen her girişim, mezar kazıcısını kendi elleriyle çağırır:
- Basitlik: Söylenmesi ve yazılması kolay mı?
- Çağrışım: İlk duyduğunda hangi duyguyu yaratıyor?
- Uyum: Ürünün ruhuyla gerçekten örtüşüyor mu?
İnsanlar ürünü sevmeden önce ismini sever. Ve ismini sevemedikleri şeyleri açıp bakmazlar.
“Adını Bilmediğin Şeye Güvenemezsin”
Bir ürün ismi, markanın rüyasını ya taşır ya da gömer. İsim bir detay değil, girişimin kaderidir.
Eğer mükemmel bir fikirle yola çıkıyorsan, ilk adımın şu olmalı:
“Bunu ilk duyan biri ne hisseder?”
Cevap gülme, küçümseme, karışıklık ya da kafa karışıklığıysa, yeniden düşünmelisin. Çünkü isim sadece ses değil, psikolojik mühendisliktir.
Ve kötü mühendislik, iyi fikirleri mezara gömer.