Ana Karargâh Neler Yapıyoruz?
Hikayemizin Perde Arkası Beyin Kıvılcımları Bağlantıya Geçin

En Güzel Domainlere Sahip Ama Hiç İşe Yaramayan Siteler

İnternetin kutsal kitaplarından biri şunu söyler:

“İyi bir domain, dijital gayrimenkuldür.”

Ve herkes bu cümleye iman etti. Çünkü kısa, akılda kalıcı, jenerik ya da tek kelimelik bir alan adına sahip olmak, dijital dünyada altın bulmak gibiydi. Örneğin:

  • coffee.com
  • home.net
  • music.org
  • zero.ai

Ancak sonra garip bir şey oldu: Bu domainler mükemmeldi. Ama sitelerin kendisi... bomboştu. Ya da daha kötüsü, saçmaydı. Ya da tamamen işlevsizdi.

Bu yazıda dünyanın en güçlü dijital anahtarlarına sahip olup, kapıları açamayanların trajikomik hikâyesini okuyacaksın.

1. Domain Harikaydı Ama İçerik Bir Hiçlikti

“Garden.com” gibi bir domain, bir marka için mucize olabilir. Ama siteye girince karşına çıkan şey şuysa:

“Coming soon.”

ve bu yazı 9 yıldır oradaysa, artık "soon" kelimesiyle bile dalga geçebilirsin.

Çünkü domain almak bir vizyon değil, sadece başlangıçtır. Ve çoğu kişi domaini alır, koltuğa yaslanır, internetin kendiliğinden onu anlamasını bekler.

2. Alan Adı Prestijlidir, Ama Sayfa İçeriği WordArt

Bazı sitelere girersin; domain olağanüstüdür. Mesela “space.net”. Beklentilerin artar. Bir uzay araştırma merkezi? Belki bir astronot blogu? Hayır.

Karşında parlayan bir şey vardır: GIF'li yıldızlı arka plan, Comic Sans fontuyla yazılmış “Welcome to My Space Page” yazısı.

Ve anlarsın ki, bazen domain uzaydır, ama içerik yerin dibindedir.

3. Satın Alınıp Unutulan Dijital Arzular

Bir dönem domain yatırımcılığı çılgınlığı yaşandı. İnsanlar jenerik isimleri aldı. “Car.com”, “food.net”, “money.org”… Hepsi alındı, kimisi milyon dolara satıldı. Ama sonra?

Alan kişi projeyi hayata geçirmedi. Ya da daha kötüsü, bir çöp link ağının parçası haline getirdi.

Domain Potansiyel Gerçek Durum
coffee.com Kahve markalarının evi 404 sayfası
study.org Küresel eğitim ağı Yönlendirme zinciri
energy.net Yenilenebilir devrimin merkezi Bir firmaya ait landing page

Bu siteler artık ziyaret edilmiyor. Ama sahipleri hâlâ “değerli domain” olarak tutuyor. Oysa internetin doğası değişti: Değer, etkileşimde saklı artık. Adreste değil.

4. Alan Adı Kadar Gösterişli Olmaya Çalışan Ama Kullanılamaz Siteler

Bir başka kategori ise şunlar: Site yapılmış ama domainin karizmasına ulaşmak için aşırı stilize edilmiş. “music.org” açılıyor, sayfa tamamen hareketli arayüzlerle dolu. Ancak:

  • Play tuşu yok.
  • İletişim bölümü çalışmıyor.
  • Geri bildirim formu 2017’den beri hata veriyor.

Ve sen içinden sadece şunu diyorsun: “Bu domain boşa harcanmış.”

5. Göstermelik Markalar, Gerçekten Boşluk

Bazı domainler satılık bile değil. Ama var. Site açık. Ama aslında açık değil. Yani üzerinde marka adı var ama ne ürün var, ne hizmet, ne iletişim.

Bu siteler genellikle şöyle görünür:

  • Bir stok fotoğraf
  • Üzerinde kısa bir vizyon cümlesi
  • Altında “contact@domain.com” adresi

Ve sonra… hiçbir şey.

Bu aslında dijital bir “hayal vitrini”dir. İçeride hiçbir şey yok ama dışarıdan bakan biri “burada bir şey olmalı” sanır.

6. Alan Adı Kraliyet, İçerik Tamamen Kaçak Kat

En tehlikeli tür ise şu: Domain muhteşem. Ama içerik spam, yanıltıcı, kötü niyetli. Kullanıcılar girer, reklam fırtınasına tutulur. Clickbait, virüs benzeri linkler, sahte ürün tanıtımları…

Bu siteler “güzel isim” kisvesiyle kandırma makinesine dönüşmüştür. Ve bir zamanlar prestijli bir alan adı, bugünün dijital karaborsasında içeriğiyle alay edilen bir çürük meyvedir.

Gerçek Şu: Domain Bir Anahtardır, Ama Kapının Arkası Boşsa Ne Yazar?

Domain adı güzel olabilir. Kısa olabilir. Akılda kalıcı olabilir. Ama eğer içeriği boşsa, kullanıcı deneyimi kötüyse, fayda üretmiyorsa… o domain sadece bir harf kombinasyonudur.

Ve bugün binlerce harika domainin mezarlığına bakarsan, şunu görürsün:

Gösterişli isimler, içi boş projeleri asla kurtaramaz.

Ve Sonunda Anlıyorsun:

“internet.com” bir zamanlar dijitalin tahtıydı. Ama “basitbirblog.net” daha fazla ziyaretçiye ulaşabiliyorsa, artık çağ değişmiştir.

Domainin gücü hâlâ önemli. Ama onun arkasına ne koyduğun, seni kalıcı kılar.

Ve belki de bugün… en pahalı domainler bile, doğru içerik olmadıkça sadece çerçeveli ama boş bir tablo olmaktan öteye geçemez.