Ana Karargâh Neler Yapıyoruz?
Hikayemizin Perde Arkası Beyin Kıvılcımları Bağlantıya Geçin

Sonu Satın Alınmakla Biten Ama Hiç Kullanılmayan Siteler

Bir site kurulur. Büyür. Dikkat çeker. Sonra büyük bir şirket gelir ve satın alır. Haberlerde çıkar: “XYZ, 30 milyon dolara satın alındı!” Herkes tebrik eder, kurucular kutlama yapar... Ama sonra bir sessizlik başlar.

Güncellenmeyen arayüz. Kapanan sosyal medya hesapları. Boş kalan sunucular. Aylar sonra bir gün: Sayfa bulunamadı.

Bu yazı, milyar dolarlık devlerin neden bu kadar parayı “sessizliğe” yatırdığını, bazı sitelerin neden alındıktan sonra hiç kullanılmadığını ve kimsenin fark etmediği o garip stratejileri ortaya çıkarıyor.

1. Gerçek Ama Kimsenin Bilmediği Strateji: Rakibi Susturmak

En yaygın ama en az konuşulan taktik şudur: Bir site çok iyi gidiyorsa ama büyük bir şirketin iş modeline tehdit oluşturuyorsa, onu satın alıp mezara gömerler. Buna dijital infaz denir.

Satın alan şirket o projeyi geliştirmek için değil, öldürmek için alır.

Bu sessiz cinayet öyle görünmezdir ki, herkes "ne güzel yatırım" derken, aslında piyasanın dengesi değiştirilmiş olur.

2. Hikâye: Entegre Etmediler, Sildiler

Bir zamanlar “adres bazlı kişisel öneri” sunan bir platform, sosyal medya devi tarafından 18 milyon dolara satın alındı. Herkes bekledi: “Şimdi bu özellik ana platforma entegre edilir.”

Edilmedi.

Çünkü dev platformun kendi algoritmaları, bu siteye göre yetersizdi. Eğer bu fikir halka sunulsa, eski sistem çökecekti. Çözüm mü? Satın al, kapat, sessizleş.

3. Teknoloji Transferi Değil, Mezara Gömme Planı

Bazen bir site, harika bir teknolojiye sahiptir ama kullanıcısı yoktur. Büyük şirketler bu teknolojiyi almak için siteyi komple alır. Amaç teknolojiyi alıp, siteyi gömmektir.

Bu, kullanıcıların değil, altyapının satın alınmasıdır.

Kodlar bir havuza atılır. Takım dağıtılır. Domain süresi beklenir, dolunca yenilenmez. Sonra arşive kaldırılır. “Kod var ama marka yok.”

4. “Görseli Çok Güzeldi” Diye Alınan Siteler

İnanması zor ama bazı büyük satın alımlar, sadece bir site tasarımına duyulan hayranlık yüzünden yapılır. UX'i, UI’ı, frontend mimarisi o kadar ilham vericidir ki... büyük oyuncu dayanamaz. Alır.

Sonra ne olur? O site yeniden markalanır, başka bir üründe o görsel anlayış kullanılır. Ama orijinal site? Kullanılmaz. Çünkü bir fikir, başka bir ürünün içine emilir. Gerisi çöp olur.

5. Satın Alınan Ama 'Kilitli Oda'ya Kapatılan Projeler

İçeriden gelen bilgiler, bazı satın alınan sitelerin asla entegre edilmediğini gösteriyor. Satın alım tamamlandıktan sonra teknik ekip “bu bizimle uyumlu değil” der ve ürünü bir klasöre kaldırır.

O klasörün adı bazen şöyledir: /acquired_stuff/2021/unused/

Ve orada unutulur. Domain expire olur. Sunucu düşer. Google dizinden çıkar. Site hiçbir zaman yeniden nefes almaz.

6. Tablolu Felaketler: Satın Alınıp Kullanılmayan Sitelerin Özeti

Site Satın Alan Satın Alım Nedeni Son Durum
StreamNote VideoTech Rekabeti engellemek Kapatıldı, yönlendirme yok
PixelThread FashionCorp UI kopyalama Site yayından kaldırıldı
QuizHive EdTechGiant Alt yapı transferi Domain süresi doldu

7. Yatırımcının Oyun Planı: Göstermelik Kurtuluş

Kuruculara göre bu satın alımlar bir “çıkış”tır. Ama bazı yatırımcılar için bu bir “sessiz kapatma” yoludur. Çünkü halka açık bir batış yerine, sessiz bir satın alma daha iyi görünür. PR açısından.

Yani aslında site zaten batmıştır. Ama satın alım haberiyle kurtarılmış gibi görünür. Halbuki içi çoktan boşalmıştır. Bu, ölü bir bedenin takım elbise giyip mezara konması gibidir.

8. Kullanılmadan Kaybolan Site: Bir Fikir Mezarlığı

Bu siteler kullanılmadı, çünkü kullanılmak için alınmadılar. Onlar birer araçtı. Stratejikti. Parçalanmak, emilmek, yutulmak üzere satın alındılar.

Ve sonra... sessizlik.

Geride ne kalır? Boş bir domain. Çalışmayan bir link. Ve teknoloji tarihine kazınmamış büyük bir fikir.

Geriye Kalan: Bilmeyenler İçin Güzel Bir Hikâye, Bilenler İçin Sessiz Bir Cenaze

Birçok kişi bu sitelerin neden yok olduğunu asla bilmez. Çünkü haber bittiğinde herkes başka habere geçer. Ama içeride çalışanlar, bu sitelerin nasıl yutulduğunu hatırlar.

Bu, dijital dünyada “ölümün satın almayla geldiği” hikâyelerdir. Ve onların mezar taşında şu yazar:

"Alındım, ama hiç var olmadım."