Ana Karargâh Neler Yapıyoruz?
Hikayemizin Perde Arkası Beyin Kıvılcımları Bağlantıya Geçin

Kullanıcı Geri Bildirimine Kulak Vermeyen Projelerin Sonu

Bir yazılım geliştirilir. Arayüz pırıl pırıl. Fonksiyonlar yerli yerinde. Ekip heyecanlıdır. Lansman yapılır, kullanıcılar gelir. İlk günler sessizce geçer. Sonra yorumlar başlar:

“Mobilde login ekranı takılıyor.”
“Dark mode yok mu?”
“Şifre sıfırlama çalışmıyor.”
“Bu uygulamada kendimi kaybolmuş hissediyorum…”

Yorumlar gelmeye devam eder. Mailler atılır. App Store’da puanlar düşer. Ama içeride bir sessizlik vardır. Geliştiriciler ‘şimdilik bakarız’ der. Ürün yöneticisi ‘öncelik değil’ der. Ve sonra… o proje ölür. Sessizce. Kullanıcı terk eder, geri dönmez.

1. Geri Bildirim: Bedava Rehberliktir, Ama Ciddiye Alınmaz

Aslında her kullanıcı yorumu, potansiyel bir iyileştirmedir. Üstelik bedavadır. Pazarlama bütçesiyle elde edilemeyecek kadar gerçek ve yerindedir.

Ancak birçok proje, bu geri bildirimleri “rahatsızlık” gibi görür. Sanki eksiklikleri söyleyen kullanıcı “nankörmüş” gibi davranılır. Halbuki kullanıcı konuşuyorsa, hâlâ umudu vardır. Sessizleştiğinde değil.

2. Bir Tweet'in Öldürdüğü Uygulama

2020’de çıkan bir task yönetim uygulaması, sade arayüzü ve hızlı yapısıyla Twitter’da viral olmuştu. Ancak yüzlerce kişi aynı problemi yazdı:

“Yeni görev eklerken, eski görevler siliniyor.”

Geliştirici cevap vermedi. Yorumlara “bilinçli tercih” yazıldı. İki hafta sonra uygulamanın puanı 4.9’dan 2.7’ye düştü. Ay sonunda App Store’dan kaldırıldı. O günlerde bir tweet dolaşıyordu:

"Uygulama değil, duvar gibi. Konuşuyorsun, yankılanıyor, cevap yok."

Bu sessizlik, ürünü öldüren şeydi. Teknoloji değil, duyarsızlık.

3. Kullanıcıyı Aptal Sanan Projeler Neden Erken Gömülür?

Bazı yazılımlar, kullanıcı geri bildirimi geldiğinde şunu yapar: Korumaya geçer. Geliştiriciler “kullanıcı anlamıyor”, “kullanıcı yanlış kullanmış” der. Ürün yöneticisi “biz ne yaptığımızı biliyoruz” diyerek duvar çeker.

Ancak gerçek şu ki: Kullanıcıya tepeden bakmak, mezar kazmaktır. Çünkü kullanıcı aptal değildir. Sadece anlamaya çalışır. Anlatılmayanı sorar. Ve susturulursa gider.

4. Sessizlikle Gelen İnfaz

En tehlikeli durum: Geri bildirim alınır ama cevap verilmez. Bu, “sizi duyduk ama umursamıyoruz” demektir. Geliştirici tarafında ise şu konuşmalar geçer:

- Abi şu hata çok gelmiş.
- Evet ama roadmap’te yok.
- Ne zaman yaparız?
- Belki v2’de…

V2 hiç çıkmaz. Çünkü kullanıcı v1’i terk eder. Ve o hatalar, geri gelmeyen kullanıcılarla birlikte gömülür.

5. Numaralarla Gelen Gerçek

Geri Bildirim Alındıktan Sonra Yapılanlar Kullanıcı Tepkisi
Hiçbir değişiklik yapılmadı Uygulama puanı 1.8’e düştü
Geri dönüş verildi ama sorun çözülmedi Yorumlar ‘boş vaat’ doldu
2 hafta içinde düzeltme geldi Kullanıcı sadakati %36 arttı

Rakamlar konuşur. Geri bildirim küçümsendiğinde kullanıcı da küçümsenir. Ve kimse kendini küçük gören bir üründe kalmaz.

6. En Yaygın 3 Geri Bildirim Sessizliği

  • “Bu çok istenmiş ama biz stratejik bulmadık.”
  • “Zaten roadmap’te var, bekleyin.”
  • “Bu bizim için sorun değil.”

Bu cümlelerin tamamı, kullanıcıyı kapı dışı etmektir. Ve kullanıcılar bir yere gitmez. Başka bir ürün bulur. Unutur. Geri dönmez.

7. Projeyi Kurtaran Tek Şey: Dinlemek

Bir yazılım ürününün başarısı kod kalitesinden değil, duyarlılıktan geçer. Yorumlar okunuyorsa, destek veriliyorsa, açıklama yapılıyorsa kullanıcı sadakati oluşur. Ve o sadakat, ürünü ayakta tutar.

Bazı projeler teknik olarak zayıftır ama çok sevilir. Çünkü kullanıcı kendini önemli hisseder. “Bir şey söyledim ve dikkate alındı” demek, koddan kıymetlidir.

Geri Bildirimi Susturanlar, Sonra Sessizliğe Mahkûm Kalır

Bugün App Store’da gömülü on binlerce uygulama var. Hepsi bir zamanlar umut doluydu. Ama biri bile şu hatayı yapmış olabilir:

"Kullanıcı saçmalıyor, biz daha iyisini biliyoruz."

Ve bu cümleyle başlayan bir yol, hep aynı tabelada biter:

"Bu uygulama artık mevcut değil."

Çünkü kullanıcı, dinlenmediği yeri terk eder. Yazılımda ölüm, bazen bir bug değil, bir cevapsız yorumla gelir.