Ana Karargâh Neler Yapıyoruz?
Hikayemizin Perde Arkası Beyin Kıvılcımları Bağlantıya Geçin

Aynı Anda 10 Projeye Başlayıp Hiçbirini Bitiremeyenlerin Hikâyesi

Bazı insanların masaüstü bir savaş alanıdır. Açık sekmeler, yarım kalan PDF'ler, 7. günündeki “v2_mockup_final_final_really.psd” ve üst üste not alınmış sticker’larla dolu bir zihinsel gürültü.

Her sabah yeni bir fikirle uyanırlar. Akşamına alan adı alınır. Slack kanalı kurulur. Notion sayfası açılır. İlk satır yazılır… ve ertesi gün yepyeni bir fikirle yeniden başlar her şey.

Proje bitmeden, yeni bir proje doğar. Her fikir bir önceki fikri gölgede bırakır. Zihin sürekli ‘daha iyisi’ni arar. Ve sonunda hiçbir proje tamamlanmaz. Hepsi “neredeyse harikaydı” dosyasına kaldırılır.

1. Fikir Zehirlenmesi: Parlaklık Yanılsaması

Bu insanlar aptal değildir. Hatta aksine: aşırı zekidir. Beyinleri, kalabalık bir fikir otobüsü gibidir. Her durakta yeni bir yolcu biner. Ama hiçbir yolcu varış noktasına ulaşmaz.

Her yeni fikir, “öncekinden daha parlak” gibi görünür. Bu yanılgıya parlaklık saplantısı denir. Aslında yeni fikir daha iyi değildir, sadece daha az yorucudur. Çünkü henüz zorluklarla tanışmamıştır.

2. Başlamanın Uyuşturucusu

Yeni bir projeye başlamak, beyinde dopamin salgılar. Hayal edilen başarı, bir nevi ödül etkisi yaratır. Ve bu ödül, henüz bir satır kod bile yazmadan gelir. İşte en büyük tehlike buradadır:

Başlamış olmak = Bitirmiş gibi hissettirmek

Bu his bağımlılık yapar. Her yeni başlangıç, bir öncekinin heyecanını bastırır. Böylece kişi, sürekli “heves koleksiyoncusu” olur.

3. Gizli Bir Kaçış: Bitirme Korkusu

Hiç düşünülmeyen bir gerçek vardır: Bazı insanlar projeleri bilerek bitirmez. Çünkü tamamlanan her şey, yargılanmaya açıktır. Eksikleri görünür. Başarısızlık ölçülebilir.

Yarım kalan projelerse her zaman “potansiyel”dir. Ve potansiyel; güvenli, steril, sorgulanamaz bir konfordur.

Bazı projeler asla bitmez. Çünkü bitince “yetersiz” görünmekten korkulur. Bu, bilinçaltında işleyen acımasız bir mekanizmadır.

4. Üretim Dağılımı: 10’a Bölünmüş Zihin, 0’a Yakın Sonuç

Proje Sayısı Ortalama Gelişim Yüzdesi Bitirilen Proje
1 %90+ Muhtemel
3 %45 Belirsiz
10+ %7 Yok

Zihin enerjiyle çalışır. Her yeni proje bir başka projenin yakıtını çalar. Sonuç: Biten hiçbir şey yoktur ama “başlanmış” her şey orada öylece durur. Bir dijital kalıntılar koleksiyonu gibi.

5. Kayıp Zamanın Arkeolojisi

Dosya klasörlerini açtığınızda karşınıza şu dizin yapısı çıkıyorsa, bu yazı sizin için yazılmış olabilir:

/startup_idea_1/drafts/
/startup_idea_2/v1_mindmap/
/startup_idea_3/ui_figma/
/startup_idea_4_deleted/
/startup_idea_5_better_name_needed/

Her klasör, başarının hemen kıyısında terk edilmiş bir tapınaktır. İçinde çalışılmış ama tamamlanmamış kutsal belgeler, kullanılmamış logolar ve yayınlanmamış mükemmel blog yazıları vardır.

6. Zihin Trafiği: Neden Duramayız?

  • Çünkü yeni fikir, eski fikrin acı gerçeğinden kaçıştır.
  • Çünkü hayal etmek, üretmekten kolaydır.
  • Çünkü “başladım” demek, “çabaladım” imajı verir.
  • Çünkü içten içe bir şeyi bitirip, sıradanlaşmak istemeyiz.

Bitmemiş bir fikir, hâlâ bir mucize olabilir. Bitmiş bir proje ise ya başyapıttır ya da başarısız. Bu keskinlik, insanı korkutur.

7. Sessiz Yıkım: Bitmeyen Projelerin Psikolojisi

Gün gelir, kişi o kadar çok yarım kalmış projeyle çevrilir ki, artık yenisine bile başlamak istemez. Beyin der ki: “Nasıl olsa bunu da bitirmeyeceğim.”

Ve işte bu cümle, yaratıcı enerjinin mezar taşıdır.

Yarım Kalan Her Şeyin Arkasında, Tamamlanmak İstemeyen Bir Zihin Vardır

Bu insanlar tembel değildir. Cesur da değiller. En büyük savaşları kendileriyledir. Eğer biri, tek bir projeye odaklanmayı öğrenirse… dünyanın en parlak ürünü onun elinden çıkabilir.

Ama dağılmış fikirlerle, dünyayı değil sadece kendi zihnini meşgul eder. Ve sonunda geriye, sadece şu kalır:

"Başlamak kolaydı. Bitirmek cesaret isterdi."