Ana Karargâh Neler Yapıyoruz?
Hikayemizin Perde Arkası Beyin Kıvılcımları Bağlantıya Geçin

Twitter’a Rakip Olan Ama 1 Ay Dayanamayan Projeler

Bir gün herkes Twitter’ın tahtını sarsmak isteyecekti. Sarsmakla kalmayıp, “Biz daha özgürüz!”, “Biz daha yeniyiz!” diye bağıran platformlar, birer birer ortaya çıktı. Medya bunları pompaladı, yatırımcılar umutlandı. Ama o platformların çoğunda garip bir şey oldu…

Sadece bir ay sürdüler. Ardından hiçbir açıklama gelmeden sessizce çöktüler. Domain kaldı, app store'daki ikonlar kaldı, ama insanlar çoktan unutmuştu.

1. “Özgür Mikroblog” Diye Yola Çıkıp İki Hafta Sonra Trollerin Oyuncağı Olanlar

İlk örnek TwitrX adındaki bağımsız bir girişimdi. "Twitter’daki sansüre karşıyız" sloganıyla çıktı. İlk hafta gerçekten de özgürlük vardı. O kadar özgürlük vardı ki, kimse kimseyi susturamıyordu. Spam doldu, troll hesaplar birbirini etiketleyip kavga başlattı. Moderasyon sıfırdı. İnsanlar birer birer terk etti.

Bir ay sonunda: Ana sayfa, siyah bir ekran. Ortada sadece şu yazı:

“Bakımdayız...”

Ve o bakım bir daha hiç bitmedi.

2. Tasarımı Efsane Olan Ama Kullanıcı Girişini Bile Karışık Yapan Platformlar

Bir başka örnek: Quible. Tasarımı o kadar estetikti ki, giriş ekranına bakan herkes etkileniyordu. Ama sonra giriş yapmaya çalışanlar fark etti ki:

  • Şifre için en az 20 karakter gerekiyor
  • SMS doğrulama sistemleri hiç çalışmıyor
  • “Gönder” butonu görünmüyor çünkü ikon olarak saklanmış

Kullanıcı deneyimi, tasarım uğruna boğulmuştu. Ve insanlar, bir tweet atmak için beyin cerrahına dönüşmek zorunda kalınca... bıraktılar.

3. “Decentralized Twitter” Diye Çıkan Ama Birbirini Bile Bulamayan İnsanlar

BlockCast ismindeki platform blockchain tabanlıydı. Her kullanıcı kendi node’unu kuruyordu. İlk başta teknoloji meraklıları gaza geldi. Ama kısa süre içinde “benim yazdığım şeyi neden kimse görmüyor?” sorusu platformu sardı.

Sorun şuydu:

Kullanıcılar kendi zincirlerinde paylaşım yapıyordu ama bu zincirler birbiriyle düzgün senkronize olmuyordu. Yani biri bir şey yazıyor, diğeri başka bir evrende paylaşıyordu. Bu da “sosyal” medyanın temelini yerle bir ediyordu.

4. Tablo: Twitter’a Rakip Olamayıp Çöken Girişimler

Platform Vaat Çöküş Sebebi Yaşam Süresi
TwitrX Sansürsüz sosyal medya Troll ve spam istilası 18 gün
Quible Minimal ve şık tasarım Kullanıcı arayüzü anlaşılmazdı 29 gün
BlockCast Blockchain tabanlı özgürlük Ağlar birbirine bağlanamadı 26 gün
Voxtar Sadece sesle mikroblog Kimse konuşmak istemedi 12 gün

5. Teknik Olmayan Ama Ölümcül Hatalar

Bu girişimlerin çoğu teknik olarak muazzamdı. Sunucular güçlüydü. Kodlar temizdi. Ama aşağıdaki maddeler hiçbir zaman düşünülmedi:

  • İnsanlar neden tweet atmak ister?
  • Yeni platforma geçmek için yeterli sebep var mı?
  • Sosyal medya sadece teknoloji midir, yoksa toplumsal bir psikoloji mi?

İşte bu sorular cevapsız kalınca, teknoloji çözülemeyen bir yalnızlığa dönüştü.

6. Geride Kalanlar: Anılar, Domainler ve Terk Edilmiş Sunucular

Bugün archive.org üzerinde dolaşırsan hâlâ o sitelerin ekran görüntülerine ulaşabilirsin. TwitrX'in açık gri teması, Quible'ın pastel renkleri, BlockCast’in node haritası… Hepsi orada. Zamanın internetin içinden sızan hayaletler gibi duruyorlar.

Ve bir gün biri aynı hatayı tekrar yapacak. Çünkü her zaman biri, “Twitter’a rakip yapalım” diyecektir.

Ama dijital mezarlıkta onların yerleri çoktan hazır.

Bir proje, sadece teknolojiyle değil, zamanlama, duygu, ve insan alışkanlıklarıyla yaşar. O üçünü anlamayan her fikir, 30 günlük ömre mahkumdur.