Ana Karargâh Neler Yapıyoruz?
Hikayemizin Perde Arkası Beyin Kıvılcımları Bağlantıya Geçin

Tek Bir Eleştiriyle Dağılan Ekiplerin Öyküsü

Başarıya birkaç hafta kalmış bir girişim. Takım içi mükemmel uyum. Kahveler ortak alınır, kodlar birlikte yazılır, Slack kanalları şaka doludur. Ve bir gün biri sadece tek cümle kurar:

"Bu böyle olmaz, bence çok kötü olmuş."

O anda duyulmayan bir şey çatlar içeride. Belki egolarda. Belki güven zincirinde. Ama artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. İşte bu yazı, tek bir cümleyle dağılmış o sessiz ekiplerin gömülmüş öykülerini, bilinmeyenlerini açığa çıkarır. Çünkü bazen girişimleri dış değil, içeriden gelen kelimeler öldürür.

1. “Olumsuzlukla Başlayan” Cümleler Neden Bu Kadar Etkili?

Bir ekip; fikirle değil, hisle çalışır. O his, yıllarca kurulur: “Burada ben değerliyim.” Ama biri, özellikle teknik liderlerden biri, doğrudan eleştiri yaptığında bu his bir anda yok olur.

Özellikle şu kalıplar, ekibin en kırılgan noktasına dokunur:

  • “Zaten bu fikri ilk ben söylemiştim.”
  • “Sen anlamıyorsun.”
  • “Bu kadar hata nasıl yapılır?”
  • “Ben bu seviyede çalışamam.”

Tek bir cümle, günlerce inşa edilen duvarları yıkar. İnsan beyni, pozitif sözleri hafif kaydeder; ama negatif olanı arşive kazır. Ve orada kalır. Hatta girişim bittikten sonra bile.

2. Gerçek Hikâyeler: Sadece Bir Cümle Yeterliydi

Öykü 1 - KODVANA: Üç kişilik ekip. Bir no-code platform geliştiriyorlardı. Her şey yolunda gidiyordu. Demo yayınlandı. Bir kullanıcı Twitter’da şöyle yazdı:

“Tasarımı o kadar kötü ki, bakınca moralim bozuldu.”

Ekibin tasarımcısı sessizce projeyi terk etti. Diğerleri durumu toparlamaya çalıştı ama aralarındaki denge kırılmıştı. 2 hafta sonra GitHub’da tüm projeyi arşivlediler. Hiçbir satırına dokunulmadı.

Öykü 2 - SPEKTA: Yapay zekâ destekli sunum aracı. Ekibin içinde eski bir TED konuşmacısı da vardı. Lansmandan sonra bir yatırımcı şöyle dedi:

“Bu kadar sunum yapan biri, neden bu kadar vasat bir şey yapmış anlamadım.”

O an sessizce herkes dağıldı. Kimse açık açık bir şey söylemedi ama bir daha Slack'e bile yazılmadı. Google Drive’daki tüm belgeler duruyor hâlâ. Ama yaşayan kimse yok.

3. Ekip Dağıtan Cümlelerin Gizli Anatomisi

Tip Özelliği Sonuç
Yatırımcıdan gelen kırıcı yorum Genelde ego içerir, direkt kişiliğe yöneliktir Kurucu moral olarak düşer, motive kaybı yaşar
Teknik liderden gelen sert eleştiri Takım arkadaşlarını küçümseyen tondadır Takım içi bağ kopar, özgüven düşer
Sosyal medyadaki acımasız yorum Küfürlü veya alaycıdır Kendini projeyle özdeşleştiren kişiler ayrılır

4. Girişimi Kodlar Değil, Duygular Taşır

Bir ekip sadece “işini yapan bireyler” değildir. Onlar, görünmeyen bir bağla birbirine bağlanmışlardır. Ortak hayal, ortak uykusuzluk, ortak hayal kırıklığı.

Ve bazen, dışarıdan gelen küçücük bir ses bu bağı bir bıçak gibi keser. Hiç bağırmadan. Hiç kırmadan. Sadece susarak.

5. Egoyu Anlamayanlar, Ekibi de Anlayamaz

Birçok kurucu, ekibin motivasyonunu maaş ve kahve ile ölçer. Ama esas kıymet, bireyin katkısının görünmesindedir. Bir kişi, katkısının silindiğini hissederse, bu onun için proje değil kişisel yıkımdır.

Ve bu yıkım, takımı da sürükler. Çünkü bu ekipler genelde küçük, derin, duygusal takımlardır. Kırılgan ama tutkulu.

6. O Cümle Gelmeseydi Ne Olurdu?

Kimse bilemez. Belki proje başarılı olacaktı. Belki yine batacaktı ama onurluca. Ama şu kesin: O cümle geldi. Ve bir daha hiçbir şey aynı olmadı.

Girişimcilik bazen pazar araştırması, bazen MVP’dir. Ama çoğu zaman sadece kelimelere dayanır. Bir kelime ekip kurar. Bir kelime ekip dağıtır.