Ana Karargâh Neler Yapıyoruz?
Hikayemizin Perde Arkası Beyin Kıvılcımları Bağlantıya Geçin

Sosyal Sorumluluk Projesi Olup Sahipsiz Kalan Siteler

Başlangıçta her şey çok parlaktı. Domain özenle alındı, amaca uygun logo çizildi, "insanlık için bir şey yapıyoruz" dediler. Yazılımcı gönüllüydü, içerikler umut doluydu. Sitenin açılış sayfasında büyük harflerle şöyle yazıyordu: “Dünyayı birlikte değiştirelim.”

Ve sonra… sessizlik.

Aylar geçti, içerik güncellenmedi. Birkaç form dolduruldu, hiçbiri yanıtlanmadı. Bir sonraki kampanya yüklenmedi. Ve zamanla sadece sayfa değil, fikir de terk edildi. Bugün hâlâ internette duran ama kimsenin uğramadığı yüzlerce sosyal sorumluluk sitesi var. Ve bunların çoğu, dijital mezarlıkta iyilik niyetiyle ölü yatan ruhlar gibi bekliyor.

“İyilik Yetmez”: Dijital Dünyanın Görmezden Geldiği Acı Gerçek

İyi bir amaçla başlamak yetmiyor. Çünkü internet, duygudan çok dikkatle besleniyor. Ve dikkat, sadece içeriğe değil, sürekli harekete odaklanıyor. Bu projelerin çoğu, duygusal olarak yüce ama dijital olarak yetersiz beslenmiş doğdu. Tanıtılmadı, güncellenmedi, sistematik yönetilmedi. Ve sonunda sessizliğe terk edildi.

Bir örnek mi? Bir sokak hayvanlarını sahiplendirme sitesi düşün. Her köpeğin hikâyesi yazılmış, her kediye özel bir fotoğraf çekilmiş. Ama iletişim formu çalışmıyor. Admin paneline giren son kişi, 492 gün önce çıkış yapmış. Sitede hâlâ “Yeni kampanyamız yolda” yazıyor. 2019’dan beri.

Sahipsizlik: Niyetin Yetersiz Kaldığı Dijital Dönemeç

Bu tür sitelerin çoğu gönüllülükle yürütülüyor. Ama gönüllülük sürdürülebilirlik değildir. Domain süresi dolunca yenilenmez. Hosting faturası geldiğinde ödenmez. Proje yöneticisi yurt dışına taşınır. Ve sitede bir anda zaman donar. Son ziyaretçi, sessizce sekmeyi kapatır.

İşte böyle kaybolur umut: Sunucuda sessizce bekleyerek.

Sosyal Sorumluluk Sitelerinin Görünmeyen Anatomisi

Başlangıçtaki Plan Gerçekte Olan Sonuç
Her ay yeni kampanya İlk kampanya yüklendi, diğeri gelmedi Kullanıcı döngüsü oluşmadı
Gönüllülerle sürekli destek Gönüllüler motive edilmedi Ekip dağıldı
Sponsorlarla büyüme İletişime geçilmedi Kaynak bulunamadı

“Bizi Unutmayın” Diye Açılan, Herkesin Unuttuğu Sayfalar

Birçok sosyal sorumluluk sitesi, son yazısında yardım ister. “Sunucu ücretimizi karşılayacak destekçi arıyoruz.” ya da “Lütfen bu siteyi paylaşın.” Ama bu çağrılar, çoğu zaman en az okunan metinlerdir. İnsanlar yardım etmek ister ama önce başkasının yardım ettiğini görmek ister.

Yani siteler yalnızca içerik olarak değil, sosyolojik olarak da yalnızdır. Kimse ilk adımı atmaz. Ve sonunda sitenin son sayfası olur: 404.

Bu Siteler Neden Terk Edildi? 5 Çarpıcı Sebep

  1. Yalnız bırakılmış idealizm: İyi niyet vardı ama sürdürülebilir bir yapı yoktu.
  2. Stratejisiz başlangıç: Proje heyecanla kuruldu ama planlamayla büyümedi.
  3. İletişim eksikliği: Geri dönüşler alınamadı, kullanıcı motivasyonu düştü.
  4. Görünmezlik sorunu: Tanıtım yapılmadı, kimse varlığını öğrenmedi.
  5. Tek kişilik omuzlar: Tüm yük bir kişideydi, dayanamadı.

Arşivlenmiş İyilik: Wayback Machine’de Kalan Umutlar

Bu projelerin bazılarına artık yalnızca internet arşivlerinden ulaşılabiliyor. Eskiden aktif olan formlar, kampanya görselleri, yardım çağrıları... Hepsi sadece Wayback Machine gibi sitelerde saklı. Çünkü gerçek dünyada karşılık bulamayan her umut, dijital geçmişe sığınıyor.

Ve bunlar yalnızca kod değil. Bunlar, birilerine umut olmuştu. Ama artık birer yarım kalmış iyilikler belgesi.

Belki de En Kötüsü: Geri Dönmeyeceklerini Kimse Bilmiyor

Bu sitelerin çoğu hâlâ açık. Ama pasif. Hâlâ giriş yapılabiliyor, mesaj gönderilebiliyor, form doldurulabiliyor. Fakat cevap yok. Çünkü cevap verecek kimse kalmadı. Ve kimse, artık orada kimsenin olmadığını bilmiyor. O yüzden umut etmeye devam ediyor. İşte en dramatik kısım burası.

Çünkü dijitalde sessizlik, her zaman ölüm anlamına gelmez. Bazen sahipsizliktir. Ve sahipsizlik, unutulmaktan daha ağırdır.

Belki de Bir Gün, Biri Geri Döner

Belki bir geliştirici, bir sabah eski domainleri kontrol ederken fark eder. “Bu siteyi ben yapmıştım.” der. Belki bir gönüllü yeniden heveslenir. “Yeniden açalım mı?” der. Belki biri, o sessiz sunucuda tekrar bir satır kod çalıştırır.

Çünkü bazı siteler kapanmaz. Sadece birini bekler.